0
Young bus conductor checking body temperature of passengers

OTOBÜS YOLCULUKLARINDA BAGAJ KAYBINDAN VE ZARARINDAN DOĞAN SORUMLULUK

OTOBÜS YOLCULUKLARINDA BAGAJ KAYBINDAN VE ZARARINDAN DOĞAN SORUMLULUK-1

 

 

 

Otobüs kullanımı hala çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali 2022’de yaklaşık 15 milyon yolcu ağırladığı haberlere yansımıştır. Buna rağmen bu hususta birçok sorun hukuki açıdan tam olarak ele alınmamıştır. Bu nedenle Çarşanbalı Hukuk Bürosu olarak otobüs yolcularının haklarını gündeme getirmeye ve bilgilendirme/bilinçlendirme çalışması başlatmaya karar verdik. Konu trafik kazaları açısından ilgi çekse de çok daha fazla maruz kalınan bagaj/valiz/koli zararlarının gündeme getirilmesi ihtiyaç arz etmektedir. Bu yazı daha çok içtihat ağırlıklı olup konunun farklı açılardan ele alınmasına ihtiyaç vardır.

 

 

 

 

İLGİLİ MEVZUAT

 

Türk Ticaret Kanunu 4.Kitap 5.Kısımda düzenlenen konuyla ilgili hükümler şöyledir:

 

E) Bagaj

I – Taşıyıcının sorumluluğu-MADDE 912

II- Taşıyıcının hapis hakkı-MADDE 913

F) Taşıyıcının sorumluluğu-MADDE 914

G) Yolcunun ölümü-MADDE 915

H) Yönetmelik-MADDE 916

 

E) Bagaj

I – Taşıyıcının sorumluluğu

MADDE 912

 

 

(1) Yolcu, bagajı ile el bagajı için, aksine sözleşme yoksa, ayrı ücret ödemez. Taşıyıcı, yolcunun eşyasının zıyaından veya hasara uğramasından Kanunun 875 ilâ 886 ncı maddeleri uyarınca sorumludur.

(2) Yolcunun kişisel eşyasından taşıyıcı sorumludur.

II- Taşıyıcının hapis hakkı

MADDE 913

 

 

(1) Taşıyıcı, seyahat ücretinin teminatı olarak, Türk Medenî Kanununun 950 ilâ 953 üncü maddeleri uyarınca bagaj üzerinde hapis hakkını haizdir.

F) Taşıyıcının sorumluluğu

MADDE 914

 

 

(1) Taşıyıcı, yolcuları rahat bir yolculukla ve sağlıklı olarak gidecekleri yere ulaştırmakla, özellikle hava, ses, yer ve çevre kirliliğine meydan vermemek için gerekli düzeni kurmakla, gerekli diğer tüm önlemleri almak ve mevzuatta öngörülen kurallara uymakla yükümlüdür.

(2) Taşıyıcı, yolcuların kazaya uğramalarından doğacak zararı tazmin eder. Yolcunun kaza sonucunda ölmesi hâlinde, onun yardımından yoksun kalanlar uğradıkları zararın tazminini taşıyıcıdan isteyebilirler. Ancak, taşıyıcı, kazanın kendisinin veya yardımcılarının en yüksek özeni göstermelerine rağmen, kaçınamayacakları ve sonuçlarını önleyemeyecekleri bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse tazminattan kurtulur.

(3) Taşıyıcı, bilette belirtilen yerin başka bir kişiye verilmesi, bilette gösterilen araç yerine onunla aynı düzeyde olmayan başka bir aracın sefere konulması, aracın belli saatten önce hareketi nedeniyle yolcunun yetişememesi, taşıma aracında durumun gerektirdiği ilk yardım malzemelerinin ve ilaçlarının bulundurulmaması veya bunlardan derhâl yararlanma imkânının sağlanmamış olması sebebiyle de, ikinci fıkraya göre sorumludur; herhangi bir zarar ispat edilmese bile taşıyıcı bilet parasının üç katını tazminat olarak öder.

(4) Üçüncü fıkrada gösterilen hareketleri yapan araç şoförleri, araçları emri altında bulunduran kişiler ile araçları taşıma işinde kullanılanlar, şikâyet üzerine, kolluk görevlileri tarafından yüz Türk Lirasından binbeşyüz Türk Lirasına kadar idari para cezasıyla cezalandırılır.

G) Yolcunun ölümü

MADDE 915

 

 

(1) Yolcu, yolculuk sırasında ölürse, taşıyıcı, mirasçıların çıkarlarını korumak için yolcuya ait bagaj ile eşyayı ilgililerine teslim edinceye kadar bunların iyi hâlde korunmaları için gerekli önlemleri alır.

(2) Ölünün yakınlarından biri orada bulunuyorsa, bu işlemleri denetleyebilir ve taşıyıcıdan, birinci fıkrada belirtilen eşyanın kendi elinde bulunduğuna ilişkin yazılı bir beyan isteyebilir.

H) Yönetmelik

MADDE 916

(1) Yolcu taşıması, bu Kanun hükümlerine uygun olarak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik, araç ile sürücüyü ilgilendirenler de dâhil olmak üzere, her konuda yolculuğun güvenliğini; hava, ses, yer ve çevre temizliğini ve diğer gereklilikleri sağlayıcı önlemleri içerir. Yönetmelikte, bagajın teslim alındığına ilişkin belgenin şekline ve özellikle bagajın ağırlığı ile içeriğine ilişkin kayıtlar hakkındaki hükümler yer alır. Yönetmelikte, bagaj ağırlığını ve sorumluluğu bu Kanundaki hükümler dışında sınırlayıcı düzenlemelere izin veren hükümler bulunamaz.

(2) Taşıyıcının bagajdan doğan sorumluluğu iç taşımalarda 500, dış taşımalarda ise 1.000 Özel Çekme Hakkından fazla olmamak üzere Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca tespit edilir.

“Taşıyıcının sorumluluğu” başlıklı 912.maddeye göre ” Taşıyıcı, yolcunun eşyasının zıyaından veya hasara uğramasından Kanunun 875 ilâ 886 ncı maddeleri uyarınca sorumludur.” denilmektedir. Bu hükümlere toplu olarak baktığımızda :

 

B) Taşıyıcının sorumluluğu

I – Zıya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluk-MADDE 875

II – Sorumluluktan kurtulma

1. Genel olarak

a) Taşıyıcının özeni-MADDE 876

b) Araç arızası ve kiraya verenin kusuru-MADDE 877

2. Özel hâller-MADDE 878

III – Yardımcıların kusuru-MADDE 879

IV – Tazminatta esas alınacak değer-MADDE 880

V- Zarar saptama giderleri-MADDE 881

VI – Sorumluluk sınırları-MADDE 882

VII – Diğer giderlerin tazmini-MADDE 883

VIII – Diğer zararlarda sorumluluğun en yüksek tutarı-MADDE 884

IX – Sözleşme dışı istemler-MADDE 885

X – Sorumluluğu sınırlama hakkının kaybı-MADDE 886

 

Şeklinde liste yapmak mümkündür.

 

Sırasıyla bu hükümleri buraya aktaralım :

 

 

B) Taşıyıcının sorumluluğu

I – Zıya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluk

MADDE 875

 

 

(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.

(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.

(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.

 

II – Sorumluluktan kurtulma

1. Genel olarak

a) Taşıyıcının özeni

MADDE 876

 

 

(1) Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.

b) Araç arızası ve kiraya verenin kusuru

MADDE 877

 

 

(1) Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz.

2. Özel hâller

MADDE 878

 

 

(1) Zıya, hasar veya teslimdeki gecikme, aşağıdaki hâllerden birine bağlanabiliyorsa taşıyıcı sorumluluktan kurtulur:

a) Sözleşme veya teamüle uygun olarak üstü açık bir aracın kullanılmış olması yahut güverteye yükleme yapılması.

b) Gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama.

c) Eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılması.

d) Eşyanın; özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan fire yoluyla kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliği.

e) Taşınacak paketlerin gönderen tarafından yetersiz etiketlenmesi.

f) Canlı hayvan taşıması.

g) 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile diğer kanun ve düzenlemelerde yer alan hükümlerin taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasını haklı gösterdiği hâller.

(2) Herhangi bir zararın hâl ve şartlara göre birinci fıkrada öngörülen bir sebebe bağlanmasının muhtemel bulunduğu durumlarda, o zararın bu sebepten ileri geldiği varsayılır. Birinci fıkranın (a) bendinde öngörülen olağanüstü zıya veya hasar hâlinde bu karine geçerli olmaz.

(3) Zıya, hasar veya gecikme, gönderenin eşyanın taşınmasına ilişkin özel talimatlarına taşıyıcının uymamasından ileri gelmişse, taşıyıcı birinci fıkranın (a) bendine dayanarak sorumluluktan kurtulamaz.

(4) Taşıyıcı, sözleşme uyarınca eşyayı sıcağa, soğuğa, ısı değişikliklerine, neme, sarsıntılara ya da benzer etkilere karşı özel olarak koruma yükümlülüğü altında ise, birinci fıkranın (d) bendine ancak, hâl ve şartlara göre, özellikle de gerekli donanımın seçimi, bakımı ve kullanımına ilişkin kendisine düşen tüm önlemleri almış ve özel talimatlara uygun davranmış bulunması hâlinde dayanabilir.

(5) Taşıyıcı birinci fıkranın (f) bendine ancak hâl ve şartlara göre kendisine düşen tüm önlemleri almış ve özel talimatlara uygun davranmış bulunması hâlinde dayanabilir.

III – Yardımcıların kusuru

MADDE 879

 

(1) Taşıyıcı;

a) Kendi adamlarının,

b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin,

görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.

IV – Tazminatta esas alınacak değer

MADDE 880

 

 

(1) Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.

(2) Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir.

(3) Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.

V- Zarar saptama giderleri

MADDE 881

 

(1) Taşıyıcı, eşyanın zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 inci madde uyarınca ödenmesi gereken tazminattan başka, zararın saptanması için yapılması zorunlu olan giderleri de tazminle yükümlüdür.

VI – Sorumluluk sınırları

MADDE 882

 

(1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.

(2) Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu;

a) Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının,

b) Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının,

net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.

(3) Taşıyıcının, taşıma süresinin aşılmasından doğan sorumluluğu, taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır.

(4) Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.

VII – Diğer giderlerin tazmini

MADDE 883

 

 

(1) Taşıyıcı, zıya veya hasardan sorumlu olduğu hâllerde, 880 ilâ 882 nci maddelere göre ödenmesi gereken tazminatı ödedikten başka, taşıma ücretini geri verir ve taşıma ile ilgili vergileri, resimleri ve taşıma işi nedeniyle doğan diğer giderleri de karşılar. Ancak, hasar hâlinde, birinci cümle uyarınca yapılacak ödemeler 880 inci maddenin ikinci fıkrasına göre saptanacak bedel ile orantılı olarak belirlenir. Başkaca zararlar karşılanmaz.

VIII – Diğer zararlarda sorumluluğun en yüksek tutarı

MADDE 884

 

 

(1) Taşıyıcı, taşıma işinin yapılmasında, sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen ve eşyanın zıyaından, hasarından veya taşıma süresinin aşılmasından kaynaklanmayan ve eşya veya kişi zararları dışında kalan zararlardan, tam zıya hâlinde ödenmesi gereken tazminat miktarının üç katı ile sınırlı olmak üzere sorumludur.

IX – Sözleşme dışı istemler

MADDE 885

 

 

(1) Bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtuluş hâlleri ve sınırlamaları, gönderen veya gönderilenin, zıya, hasar veya gecikme nedeniyle taşıyıcıya yöneltebileceği, sözleşme dışı istemleri için de geçerlidir.

(2) Taşıyıcı, eşyanın zıyaından veya hasarından dolayı, üçüncü kişilerin sözleşme dışı istemlerine karşı, sorumluluktan kurtulma sebeplerine ve sınırlamalara dayanabilir. Ancak, bunlar;

a) Üçüncü kişi taşımaya onay vermemişse ve taşıyıcı, gönderenin eşyayı gönderme konusunda yetkili olmadığını biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa,

b) Eşya, taşıma için teslim alınmadan önce, üçüncü kişinin veya ondan zilyetliği elde etmiş olan kişinin onayı olmaksızın elinden çıkmışsa,

ileri sürülemez.

X – Sorumluluğu sınırlama hakkının kaybı

MADDE 886

 

 

(1) Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.

 

 

 

 

 

EŞYALARIN İSPATI İÇİN FATURA YETERLİ Mİ

 

Mahkemece, yolcu olan davacının eşyalarının kaybolmasından doğan zarardan otobüs işletmecisi davalı şirketin sorumlu olduğu, davacın Almanya’daki bir yakınına gönderdiği eşyaların değerinin talep edilen meblâğdan fazla olduğunun belgelerle kanıtlandığı gerekçesiyle isteğin faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.

Mahkemece 21.09.1995 tarihli faturaya itibar edilerek davacının kaybolan valizi içinde beyan edildiği miktarda eşya bulunduğu kabul edilmiş ise de, faturanın, bu miktar eşyanın valizde bulunduğuna delil teşkil etmeyeceği düşünülüp, iddia konusu eşyaların bir valize sığıp sığmayacağının tartışılması gerekir. Valizde kaybolduğu iddia edilen ve içinde 8 takım bayan elbisesi, 2 takım erkek elbisesinin de bulunduğu eşyaların büyük de olsa bir valiz içinde taşındığının iddia edilmesi inandırıcılıktan uzaktır. O halde mahkemece bu husus üzerinde durularak bilirkişiden görüş alınmak suretiyle kaybolan yolcu valizi içinde ne miktar eşya taşınabileceği belirlenmeli, BK.42/1.maddesinden de istifade edilmek suretiyle uygun bir tazminata hükmedilmelidir.

(Tazminathukuku.com sitesinden alınmıştır. 11.HD. 30.12.1997, 9028-9889 (Gökcan,age.,sf.98)-)

 

 

 

KIYMETLİ EŞYANIN BEYAN EDİLMESİ

 

Taşıyıcı, kendisine teslim olunurken beyan edilmemiş olan kıymetli eşya, para, kıymetli evrak ve diğer vesikaların hasar ve kaybından sorumlu olmaz.

TTK.’nun 786/2.maddesi uyarınca taşıyıcı, kendisine teslim olunurken beyan edilmemiş olan kıymetli eşya, para, kıymetli evrak ve diğer vesikaların hasar ve kaybından sorumlu olmaz. Davacı taraf, bavulu muavine teslim ederken, bavul içinde altın bilezik olduğunu muavine beyan ettiğini ispat edememiştir. Ayrıca yaşam deneylerine göre, bilezik gibi ziynet eşyalarının bavul içinde taşınması olağan değildir. Bu durumda bileziğin de zayi olduğunu davacı yeterli delil ile kanıtlayamadığından, açıklanan nedenler ve yasa hükmü karşısında, davacının talep ettiği bilezik değeri belirlenerek bu kısma ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın aynen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

11.HD.15.02.1999, E.1998/9345 K.1999/805 (Kazancı Yazılım)

 

 

 

 

EL BAGAJINDAN SORUMLULUK

 

Her ne kadar, TTK. 804.maddesi 2. fıkrasında ““Yolcunun yanında alıkoyduğu eşyadan, taşıyıcı sorumlu değildir” denilmiş ise de, bazı durumlarda, yolcunun oturduğu koltuğun üzerindeki raflara konulan eşyanın çalınmasından veya herhangi bir biçimde kaybolmasından yada zarar görmesinden de taşımacının sorumlu olacağı kanısındayız.

 

 

YETKİLİ MAHKEME

 

Yargıtay Kararı – 11. HD., E. 2013/13508 K. 2014/279 T. 18.02.2014 kararına konu olayda : Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait otobüste yolculuk yaptığını, otobüsün alt bagajına vermek istediği eşyaların bir kısmını muavinin alt bagaja almayarak oturma koltuğununu üst kısmındaki bölmeye koymasını söylemesi üzerine, bu eşyalarını koltuğunun üstündeki bölmeye koyduğunu, koltuğun üst bölmesine koyduğu eşyalarının kaybolduğunu ya da çalındığını ileri sürerek, 3.289,00TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, eşyaların otobüs firmasına teslim edilmediği, el bagajından sahibinin sorumlu bulunduğu, genel örf ve adetin de bu yönde olduğu gerekçesiyle, subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi bu hususta şöyle karar vermiştir : Dava, 6102 sayılı TTK’nın 856 vd. maddelerinde düzenlenen taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılarak karar verilmiş ise de, taşıma sözleşmesi TTK’da düzenlenmiş olup, TTK’nın 4. maddesine göre mutlak ticari dava niteliğinde olmakla dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 23. maddesinde düzenlenen ve Tüketici Mahkemelerinin görevinde bulunan davalardan değildir. 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalar dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görülür. Bu nedenle, davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

 

 

 

 

Başka bir davada eşyaların kaybolması tek başına manevi zarar olarak kabul edilemeyeceği karara bağlanmıştır:

 

ÖRNEK DAVA

 

Davacı vekili, müvekkilinin Konya’da üniversiteyi bitirdikten sonra davalı firmaya ait otobüs ile İstanbul’a döndüğünü, müvekkiline ait bagajın davalının kusuru ile kaybolduğunu ileri sürerek, 2.030 TL maddi, 3.500 TL manevi olmak üzere toplam 5.530 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.

 

Mahkemece, tüm dosya kapsamı nazara alınarak maddi tazminat talebinin 1.332 TL üzerinden kabulüne, davalının kaybına neden olduğu davacıya ait valizin içerisinde bulunan eşyaların manevi değerlerinin olduğu ispat edilemediği gibi bu eşyaların kaybolmasının davacının kişilik haklarını ihlal niteliği de taşımadığı, Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

 

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi (E. 2014/15627 K. 2015/1119 T. 2.2.2015) kararında:

 

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının bagajı ile birlikte kaybolduğunu iddia ettiği ziynet eşyaları, ders notları, fotoğraflar ve yaşadığı üzüntü nedeniyle ayrı ayrı manevi tazminat isteyemeyecek olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

 

2- Dava, bagaj kaybı sebebiyle oluşan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de, davacı üniversite hayatında çekilmiş özel fotoğraflarının da kaybolan bagaj içerisinde bulunduğunu iddia ettiğine ve fotoğraflar da kişinin şahsiyet hakkının bir parçası olan özel hayatına ilişkin olduğuna göre, bu fotoğrafların manevi değerinin bulunduğu kabul edilerek, uygun miktarda bir tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.

 

Manevi tazminat verilmesi için kişilik haklarının ihlal edildiği ispatlanmalıdır

 

ÖRNEK DAVA

 

Davacı vekili, müvekkilinin üniversite öğrencisi olduğu, tatil zamanlarında … gelen davacının okul başlayınca …’a dönmek üzere davalı şirketten 05/09/2013 tarihinde bilet alarak seyahat ettiğini, bagajlarını da davalı şirket görevlisine teslim ettiğini, …’a geldiğinde bagajının bulunamadığını, davalıya bu hususta yapılan müracaatların da sonuçsuz kaldığını, meydana gelen olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, 4.754,00 TL maddi tazminatın, 2.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait bagajın İzmir’de davalı şirkete ait otobüsün çalışanlarına teslim edildikten sonra kaybolduğu, davalının bagajın kaybolması nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğundan uğradığı maddi zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu, faturalı eşyalarla birlikte 2.867.00 TL tutarındaki faturasız eşyaların da TBK’nın 50/2 hükmüne göre talep edebileceği ayrıca, olayın oluş, vasıf ve hususiyetleri, kusur durumları, davacının çektiği acı ve ızdırapları, elem ve teessürü, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 4.754,00 TL maddi tazminatın 26/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir

 

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi (E. 2016/8620 K. 2017/7139 T. 12.12.2017) kararında : 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Ancak, manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu manevi acı ve ızdırabı ifade eder. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. (TBK 58) maddesine göre, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Somut olayda, mahkemece davacının, davalı taşıyıcıya ait otobüse teslim ettiği ve içinde giyim eşyalarının yer aldığı bagajın kaybolması nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği ve manevi zarara uğradığı kabul edilmiş ise de, her sözleşmeye aykırılık manevi tazminat gerektirmeyeceği gibi, davacı tarafça da meydana gelen olay nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiği ispat edilememiştir. Bu itibarla, BK’nın 49. (TBK 58) maddesinde öngörülen manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gözetilmeksizin, davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.

Şeklinde karar vermiştir.

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ( E. 2012/8037 K. 2013/7206 T. 15.04.2013) kararında : Davacı vekili, müvekkilinin, davalı firmaya ait otobüsle Bitlis’ten Mersin’e seyahati sırasında bavulunun kaybolduğunu, bu nedenle maddi zarara uğradığını, özel eşyalarının kaybolması nedeniyle de stres ve üzüntü yaşadığını ileri sürerek, 3.000 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının bagaj fişi ibraz etmemesinin yolculuk yaptığı tarihte bagaj teslim etmediğini açıkça gösterdiğini, davacının bagajsız seyahat ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi : Somut olayda davacı valizinin kaybolması nedeni ile stres ve üzüntü yaşadığını ileri sürmüş ise de bu kayıplar sonrası yaşandığı ileri sürülen davacı iddialarının MK’nın 24 ve 818 sayılı BK’nın 49. maddeleri anlamında kişilik haklarının ihlaline neden olacağının kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

 

 

BAGAJ FİŞİ VERİLMEDİĞİNDE TAZMİNAT ALMAK MÜMKÜN MÜDÜR

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi (E. 2012/8037 K. 2013/7206 T. 15.04.2013 kararında) : Davacı vekili, müvekkilinin, davalı firmaya ait otobüsle Bitlis’ten Mersin’e seyahati sırasında bavulunun kaybolduğunu, bu nedenle maddi zarara uğradığını, özel eşyalarının kaybolması nedeniyle de stres ve üzüntü yaşadığını ileri sürerek, 3.000 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının bagaj fişi ibraz etmemesinin yolculuk yaptığı tarihte bagaj teslim etmediğini açıkça gösterdiğini, davacının bagajsız seyahat ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Yerel mahkemece şu şekilde verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından maddi zarar bakımından onanmıştır : Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının bagajlı olarak seyahat ettiği ancak davacıya bagaj fişi verilmediğinin anlaşıldığı, taşımacının yasal yükümlülüğü yerine getirmeyerek, bunu kendi yararına ispat aracı olarak kullanamayacağı, yolcunun elinde bagaj fişinin olmamasının, bagajın da taşımacıya verilmediği anlamına gelmeyeceği, TTK’nın 804. maddesine göre, taşıyıcının, yolcu eşyasının ziya ve hasarından sorumlu olduğu, ispatlanabilen maddi zarar miktarınca davalının meydana gelen zarardan sorumlu tutulmasının gerekeceği..

 

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi bagaj fişi olmasa da tazminat verilmesini karar bağlamasına rağmen görüşü bu olma başka bir kararında (E. 2016/6 K. 2016/6919 T. 22.6.2016) aynı konuda şu şekilde karar vermiştir: Davacı; davalı şirket tarafından işletilen ,,,, plaka sayılı araç ile 12/05/2013 tarihinde,, seyahat etmek üzere 11/05/2013 tarihinde bilet satın aldığını, 12/05/2013 tarihinde bilet üzerinde belirtilen hareket saati olan 13:00 saatinden önce otobüsün hareket edeceği terminal olan AŞTİ’de hazır bulunarak şahsi eşyalarının bulunduğu iki valizini davalı firma görevlisine teslim ettiğini, ,,, terminaline geldiğinde valizlerden birinin tarafına teslim edilmediğini, görevlilerin valizini bulamadıklarını ve nerede olduğunu bilmediklerini belirttiklerini, davalı firmaya telefon numarasını verip bilgi vermelerini rica ederek ayrıldığını, firma görevlileri tarafından hiç bir zaman aranmadığını, sonrasında bilgi almaya çalıştığını, davalı firmanın kusuru ile kaybolan valiz ile içindeki eşyaların toplam değerinin 2.348,09 TL olduğunu, ayrıca valiz içinde bulunan yazlık kıyafetlerinin kalbolması nedeniyle sosyal problemler yaşadığını belirterek 2.348,09 TL’nin ve 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yerel Mahkeme; Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kayıp valiz içindeki eşyalar ve değerleri, yıpranma payları da dikkate alınarak yaklaşık 7 kilo ağırlığında ve değerinin 2.199,00 TL olduğu, davalının 2.199,00 TL zarardan sorumlu olduğu, davacının sosyal ve ekonomik durumu araştırıldığında kaybolan eşyalarının davacının maddi ve sosyal durumu ile örtüştüğü, davalı taraf her ne kadar davacının aksine bagaj fişinin düzenlendiğini ve sorumluluğunun bununla sınırlı olduğunu iddia etse de bagaj fişinin düzenlendiğini ispat edemediği, bu sebeple davalının TTK m. 886 uyarınca davacının maddi zararından sorumlu olduğu, davacı her ne kadar üzüntü yaşadığını ileri sürmüş ise de bu kayıplar sonrası yaşandığı ileri sürülen iddialarının MK’nın 24 ve BK’nın 58. maddeleri anlamında kişilik haklarının ihlaline neden olacağının kabulünün mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi ise; Dava, teslim edildiği iddia edilen bagajın kaybolması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarda açıklandığı gibi, bagaj fişi düzenleyip verme yükümlülüğünün davalı şirkette olduğundan bagajın teslim edildiğinin kabulü suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı taraf, kendisine bagaj teslim edilmediğini, teslim edilmiş olsaydı davacıya bagaj fişi verileceğini dolayısıyla bagaj fişi elinde bulunmayan davacının hak iddia edemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Bu durumda, davacı yolcunun bagajı davalı taşıma şirketine teslim ettiğini kanıtlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Dosyada, teslime dair hiçbir delil mevcut olmayıp, gerekçesi açıklanmaksızın fiş düzenleme yükümlülüğünün davalının sorumluluğunda olduğu ve bagajın taşıyan davalıya teslim edildiğinin kabulü ile karar verilmesi doğru görülmeyip kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.

 

 

BAGAJ FİŞİ VERİLMEDİĞİNDE NE YAPMALIYIZ

 

Yazımızın içinde de atıf yaptığımız Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin (E. 2016/6 K. 2016/6919 T. 22.6.2016) kararında “davacı yolcunun bagajı davalı taşıma şirketine teslim ettiğini kanıtlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Dosyada, teslime dair hiçbir delil mevcut olmayıp, gerekçesi açıklanmaksızın fiş düzenleme yükümlülüğünün davalının sorumluluğunda olduğu ve bagajın taşıyan davalıya teslim edildiğinin kabulü ile karar verilmesi doğru görülmeyip” demek suretiyle bagaj fişi olmadığında kanıtlama yükümlülüğünü yolcudan beklemektedir. O halde bizlere bagaj fişi verilmediğinde en azından bagaja teslim ettiğiniz valizinizin bir fotoğrafını/videosunu çekmeniz mahkemede kaybolan veya zarar gören eşyalarımızın bedelini tahsil bakımından önem taşımaktadır. Kamera kayıtlarına güvenmemeliyiz. Çünkü kemara kayıtları mahkeme tarafından istendiğinde silinmiş olabiliyor veya hiç çalışmama durumu söz konusu olabiliyor.

 

DAVAYI KİME KARŞI AÇMALIYIZ

 

ÖRNEK DAVA :

 

Davacı yolcu olup bagajının (kolisinin) kayıp olduğunu iddia etmektedir

 

Davacı, 15.8.1984 günü davalı İbrahim yönetimindeki …………… Firması’na ait otobüse Bursa’dan Çanakkale’ye gitmek için bindiğini, dava dilekçesinde cins ve miktarları yazılı 100.000 lira değerinde eşya bulunan kutuyu otobüsün bagajına verdiğini, diğer davalının da bu otobüsün muavini olduğunu, Çanakkale’ye gelince kolinin bagajda bulunamadığını, davalıların teslim almadıklarını söylediklerini, ileri sürerek eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelleri tutarı 100.000 liranın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı otobüs firmasının savunmaları bagajı teslim almadıkları yönünde

Davalılar, kolinin kendilerine teslim edilmediğini savunmuş ve davanın reddini istemişlerdir.

 

Ticaret Mahkemesi davacıyı haklı buluyor

 

Mahkemece, eşyaların aynen olmadığı takdirde bilirkişi tarafından beyana göre belirlenen tutarlarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

 

 

BAGAJIMIZI TESLİM ALMADIKLARINI SÖYLEDİKLERİNDE

 

Yargıtay 13.Hukuk Dairesi ( E. 1986/217 K. 1986/365 T. 27.01.1986) kararı şöyledir:

 

 

Davacının seyahat ettiği otobüs dava dışı …………… Firması’na aittir. Bu nedenle hukuki ilişki, başka ifade ile yolcu taşıma sözleşmesi, davacı ile dava dışı taşıyıcı firma arasındadır. Davalılar bu otobüste şoför ve muavin olarak çalışmaktadırlar. Bu sıfatları ile davacıyı taşıma borcu altına girmiş olan dava dışı firmanın akti borcunu yerine getirmede muavin şahıs durumundadırlar. TTK. nun 804, maddesi gereğince taşıyıcı yolcunun bagaj ve zati eşyasının ziyan veya hasara uğramasından sorumludur. Davacının yolculuk sırasında kaybolan eşyaları için muavin şahıslardan taşıma akdine dayanarak tazminat istemeye hakkı yoktur. Davalıların zayi olan eşyadan dolayı sorumlulukları ancak eylemleri davacıya karşı haksız fiil niteliğinde ise ve kusurları isbat edilmesi halinde söz konusu olabilir. Olayda bagajın kaybında davalıların kusuru davacı tarafından isbat edilmeden sorumlu olduklarının kabulü yasaya uygun değildir. Öte yandan davacı olayda yolculuk nedeniyle bagaj eşyası teslim ettiğini ispat edecek bir belge veya fiş ibraz edememiştir. Bu konuda dinlenen bir tanığın ifadesi de yeterli değildir. Ayrıca mahkemece kaybolan eşyaların cins ve miktarı yönünden de bir soruşturma yapılmamış ve davacı bu konuda bir delil gösterememiştir. Mahkemece bütün bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi yasaya ve usule aykırıdır. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. (Karar eski tarihli olup prensip olarak aynı hususlar geçerlidir. Kararda atıf yapılan 804.maddeye karşılık gelen yeni hüküm 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 912.maddesi olup hüküm şöyledir: “(1) Yolcu, bagajı ile el bagajı için, aksine sözleşme yoksa, ayrı ücret ödemez. Taşıyıcı, yolcunun eşyasının zıyaından veya hasara uğramasından Kanunun 875 ilâ 886 ncı maddeleri uyarınca sorumludur. (2) Yolcunun kişisel eşyasından taşıyıcı sorumludur”)

 

 

 

 

ÇARŞANBALI HUKUK BÜROSU

 

 

 

İLETİŞİM KANALLARI

 

Ekibimiz

Ücret tarifemiz

Çalışma Yöntemimiz

Randevu

İnstagram

Facebook

Linkedin

 

 

 

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *