1

TRAFİK CEZA TUTANAĞINA OTURDUĞUMUZ YERDEN NASIL İTİRAZ EDERİZ

TRAFİK CEZASINA İTİRAZ NASIL YAPILIR

Kendi sitemde ve mesleki dersler verdiğim avukat ve stajyer avukatlara en çok verdiğim tavsiyelerin başında teknolojiyi güvenli ve işlevsel olarak kullanmak geliyor. Bu yazımda da trafik cezası itirazımızı oturduğumuz yerden sadece internet, bilgisayar ve elektronik /mobil imza ile gerçekleştireceğiz.

ÖNCE ELEKTRONİK İMZA ALALIM

Neredeyse tüm yasal işlemlerimizi yapmak için ıslak imza gibi geçerliliği olan elektronik imza kullanabilirsiniz. Bunun hukuki karşılığını öğrenmek isterseniz buradan okuyabilirsiniz.

Elektronik imza almak için BTK ‘nın sitesinde yer alan şu firmalara başvuru yapabilirsiniz. Bunlardan sadece birinin sayfasına bakarak nasıl alacağımızı kısaca anlatalım. E İMZA almak için başvurmak istediğimizde karşımıza yıllık bedeller gelmektedir. Bu tüm firmaların web sitelerinde mevcuttur. İnternet ortamına e imza nasıl alınır diye yazdığınızda da benzeri sonuçlara ulaşabilirsiniz.

Firmaların mobil imza fiyatları 

https://www.turktrust.com.tr/tr/urunler/e-imza/

https://www.e-guven.com/urunler/e-imza-fiyatlar/

http://www.e-imzatr.com.tr/Urunler.aspx

https://e-tugra.com.tr/?gclid=Cj0KCQjwmcWDBhCOARIsALgJ2Qf3vYKa4MTJZ0GWWjXvjWjamGd4B13cfWJ2aRo__dnciZSLV7CqMnUaApTTEALw_wcB

 

Bu bahsi burada kapatarak biraz mobil imzadan bahsedelim. Bu da mahiyeti itibariyle elektronik imza gibidir. Bu daha pratik olup hiçbir şekilde usb şeklindeki cihazlara gerek kalmamakta telefonunuzdan şifre girmek suretiyle ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuracak şekilde işlemler yapabilirsiniz.

Mobil imza alabileceğiniz operatörler :

https://www.vodafone.com.tr/Servisler/mobil-imza-servisi.php

https://bireysel.turktelekom.com.tr/mobil/web/servisler/sayfalar/mobil-imza.aspx

https://www.turkcell.com.tr/servisler/turkcell-mobil-imza

 

 

Bu konuda ilgili linklerden gereken araştırmayı yaptıktan sonra mobil imza veya elektronik imzanızı aldıktan sonra sıra trafik cezasına itiraz etmeye geldi.

 

 

 

ÖRNEK TRAFİK CEZASINA İTİRAZ DİLEKÇESİ 

KOCAELİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

İDARİ PARA CEZASINA
İTİRAZ EDEN : ŞAHİN ÇARŞANBALI TC.XXXXX

ADRESİ : CEVİZLİ MAH ULUBEY SK. NO.4/A D.51 KARTAL İSTANBUL TEL. 0216 706 52 85

CEZA UYGULAYAN KURUM: Kocaeli Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü

KONUSU : … SERİ VE …… SIRA NOLU TRAFİK CEZA KARAR TUTANAĞININ İPTALİ

İZAHI :

TEBLİĞ VE İTİRAZ SÜRESİ

Adıma 26.03.2021 tarihinde tebliğ edilen ceza tutanağının iptali için 15 günlük süre 10 Nisan 2021 tarihinde sona ermekle Tebligat Kanunu hükümleri gereğince itiraz süresi için son gün 12 Nisan 2021 tarihi olup işbu itirazım süresindedir.

CEZA TUTANAĞININ İÇERİĞİ

Ceza tutanağına baktığımızda 21.03.2021 tarihinde saat 14.46’da KTK 51/2-A maddesine aykırı eylem gerçekleştiği iddia edilmektedir. Bu iddiada bulanan kişi İ….n isimli ve …. sicil numaralı kamu görevlisidir.

Eylemin gerçekleştiği yer Otoyol Kartapa Burgerking Mevkii İstanbul olarak geçmektedir.

Aracımın hızının da 143 km /saat olduğu belirtilmiştir.

TEKNİK VERİLER İLE İSPAT VARAKASININ CEZA EKİNDE YER ALMAMASI

Bir kamu görevlisinin aracın gidiş tarzından hız tespiti yapması mümkün olmadığından ve tarafıma bu ceza ile birlikte hiçbir ispat varakası gönderilmediğinden bu cezanın yazıldığı gün o mahalden geçip geçmediğimi ve aracın hızının kaç olduğunu hatırlamam mümkün değildir. Karar tutanağına baktığımda da kararın ekinde tarafıma herhangi bir ispat belgesi gönderilmediği anlaşılacaktır. Bu tür bir kağıda dayalı olarak hakkımdaki iddiayı kabul etmem mümkün değildir. Evrakın kamu görevlisi tarafından düzenlenmesi bu tür olaylardaki hatalı işlemlerin sıklığı karşısında tek başına güven telkin etmemektedir. Olay yerinde olmayan birinin plakası ile karıştırılması dahi mümkün olan bu tür olaylarda hakkımda bu tür bir eylem iddiasında bulunabilmesi için ispatlayıcı belgenin tarafıma gönderilmesi gereklidir.

Bu konu ile bağlı olarak Yargıtay Kanunu 1.maddesi gereğince … Yetkili olan Yargıtay’ın bir kararını paylaşma gereği duyuyorum. YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ
E. 2014/2954 K. 2014/14281 T. 08.07.2014 Anayasamızın 2’nci maddesi hükmüne göre “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Anayasa Mahkemesinin yerleşmiş içtihatlarına göre (örneğin 27.03.1986-E:85/31-K:86/111, 08.11.1991-E:91/9-K:91/36 tarihli ve sayılı kararlar) “Hukuk devleti her eylem ve işlemi hukuka uygun, insan haklarına saygı gösteren, her alanda adaletli bir düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına hâkim kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunduğu bilincinden uzaklaştığında geçersiz kalacağını bilen bir devlettir.” Kısaca, hukuk devleti “faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukukî güvenlik sağlayan devlet’ demektir. Hukuk devleti, hukuka bağlı olan devlet demek olduğuna göre, devletin üç erkinden biri olan yürütme organının da hukuk kurallarıyla bağlı bulunduğu kuşkusuzdur. Yürütme organı bakımından, İdarî faaliyetlerinin belirliliği ve önceden bilinebildiği zorunludur. Hukuk devletinde idarenin eylem ve işlemlerinin idare edilenler tarafından önceden tahmin edilebilir olması gerekir. İdari işlem ve eylemlerde idare bu yetkisini tüzük ve yönetmelik gibi genel kurallarla düzenlemek ve bu düzenlemelere uymak zorundadır. Buna “düzenli idare ilkesi” denir. Keza, yine İdarî faaliyetlerin belirliliği ilkesi nedeniyle idarenin, istikrar kazanmış uygulamalarından vazgeçmemesi gerekir. Yine hukuk devleti ilkesi, devletin “kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, kamu sağlığını ve çevreyi, ekonomik düzeni, toplum barışını ve düzenini, genel ahlâka ilişkin kuralları ihlal eden eylemleri yani suç ve kabahatleri, ulusal ve evrensel hukuk çerçevesinde, ödetme görev ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ancak Devletin, esasen ve öncelikle bu kuralların ihlalini önleme görevi bulunduğunun kabulü gerekir. Başka bir deyişle, hukuk devletinin bir erki olan idarenin görevi, öncelikle bireylerin kuralları ihlal etmesini bekleyip cezalandırma yoluna gitmesi değil, kurallara uygun davranma düzeyini ve alışkanlığını geliştirmek olmalıdır. Bu husus “iyi idare ilkelerinin” de bir gereğidir. Keza idarenin (Yürütmenin) iyi idare ilkeleriyle bağlı olması da hukuk devletinin bir gereğidir. Nitekim ülkemizin de üyesi olduğu Avrupa Konseyinin Bakanlar Komitesinin 20 Haziran 2007 tarihli ve 999 sayılı Bakan Temsilcileri toplantısında, “İYİ İDARE KONUSUNDA ÜYE DEVLETLERE CM/REC(2007)7 SAYILI TAVSİYE KARARI’ kabul edilmiştir.

Mezkûr Tavsiye Kararının “Açıklık İlkesi” başlıklı 10 uncu maddesinde;

“1 .İdare açıklık ilkesine uygun faaliyette bulunur.

2. İdare, karar ve işlemlerinden özel kişileri, resmi belgelerin yayınlanması da dâhil olabilecek şekilde uygun araçlarla haberdar eder.

3. Kişisel verilerin korumasına ilişkin kurallara uygun olarak resmi belgelere erişim hakkını tanır.

4. Açıklık ilkesi, yasayla korunmuş gizliliğe zarar veremez.” Hükmü bulunmaktadır.

Bu arada Avrupa Konseyinin Bakanlar Komitesi kararlarının hukuki niteliğini de izah etme gereği bulunmaktadır: Avrupa Konseyinin hukuksal etkinliği, sözleşmeler ve tavsiye kararları biçiminde ortaya çıkmaktadır. “Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararı” Bakanlar Komitesinin, Avrupa Konseyi Statüsünün 15/b hükmüne dayanan, ulusal yasa koyuculara ve idarelere ölçü getiren, üye devletlerin hükümetlerine yönelik kararıdır. Bağlayıcı olmamakla birlikte, kararların uzlaşma ile alınması ve Komite’nin hükümetleri “tavsiyeler doğrultusunda karar alıp almadıklarını bildirmeye” davet etmesi yöntemi tavsiyelerin dikkate alınmasını sağlamaktadır. Zaman zaman Danıştay, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiyelerini, kararlarında gerekçeyi desteklemek için kullanmaktadır. Örneğin, bir gazetecinin sarı basın kartı istemi idarece gerekçesiz bir işlemle reddedilmiştir. Danıştay, ret kararının gerekçeli olması zorunluluğunu kabul ederken diğer nedenlerle birlikte Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin tavsiye kararına da atıf yapmıştır. (DİDDGK, E: 1995/769-K:1997/525,17.10.1997, DD, 95,1998, s.87). (Kaynak: Onur KARAHANOĞLULLARI, İdarenin Hukukla Kavranması: Yasallık ve İdari İşlemler, 2. Bası, Ankara 2012, Turhan Kitabevi, s.107,395) Konumuza ilişkin iç hukuk düzenlemesi şöyledir: 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükmüyle “Karayollarında trafik düzenini sağlamak ve denetlemek” görevi İçişleri Bakanlığına tevdi edilmiştir. Aynı Kanunun 33 üncü maddesi hükmüyle de İçişleri Bakanlığı “kanunla yerine getirmekle yükümlü oldukları hizmetleri; tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemek” ile görevli ve yetkili kılınmıştır. İçişleri Bakanlığının bu “düzenleme görev ve yetkisi” dâhilinde, Trafik Denetimlerinde ve Trafik Kazalarında Alınacak Önlemlere İlişkin Yönerge hazırlanarak 31.10.2011 tarihli Bakan onayıyla yürürlüğe konulmuştur. ‘Trafik denetimlerinde; denetim öncesi, denetim anı ve sonrasında, trafik kazalarında ise; kaza mahalline intikal ve sonrasında yapılacak iş ve işlemlerin usul ve esasları ile trafiği yönetme ve düzenleme hareketlerini belirlemek” amacıyla çıkarılmıştır.

 

CEZANIN DAYANDIĞI YASAL MEVZUAT

Karar tutanağında şahsıma kesilen cezanın yasal dayanağı KTK 51/2-A olarak gösterilmektedir.

Hız sınırlarına uyma zorunluluğu (1)
Madde 51 – Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını
aşmamak zorundadırlar.
(Değişik:18/10/2018-7148/21 md.) Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli teknik usullerle yapılan tespit
sonucuYönetmelikte belirlenen hız sınırlarını;
a) Yüzdeondan yüzde otuza (otuz dâhil) kadar aşan sürücülere 235 Türk lirası, idaripara cezası verilir.

 

Denilmektedir. O halde bu cezanın tarafıma hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli teknik usullerle tespit edilerek kesilmesi gereklidir. Hız ölçüm cihazları hakkında yaptığımız araştırmada bu cihazların internet üzerinden dahi alınabildiğini gözlemlemekteyiz.(1)

Örnek :

https://www.gittigidiyor.com/arama/?k=h%C4%B1z%20%C3%B6l%C3%A7%C3%BCm%20cihaz%C4%B1

Radar Hız Tespit

DAYANAK MEVZUAT HAKKINDA YARGITAY YORUMU

Ceza kararında geçen kavramların daha anlaşılır olması açısından bu hususta yorum yapan ve ilk derece mahkemelerine kararları ile yön veren Yargıtay’ın kararlarına atıf yapma gereği duyuyoruz.

Yargıtay Kanunu 1.maddeye göre Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercii olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile bu Kanun ve diğer kanunların hükümlerine göre görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir. Bu nedenle Yargıtay’ın kararları kanunları anlamak adına yönlendirici vasfa sahip olacaktır.

Yukarıda değindiğimiz Yargıtay Kararı olan YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ
E. 2014/2954 K. 2014/14281 T. 08.07.2014 Kararına göre Öncelikle kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla bilgilendirme yapmadan kural ihlali yapmasını beklemek, trafik kurallarının konuluş amacına uygun olmadığı gibi araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına gelecektir ki bu durum, çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz ve kabul edilemez. Bu bakımdan ceza tutanağında o mahalde bilgilendirici tabelalar olduğu ve radar ile kayıt alındığına dair bilgilendirme yapılıp yapılmadığı yazılmadığından ve bu hususta benim de herhangi bir radar uyarısını hatırlamamamdan ötürü yok olarak kabul etmeliyiz. Bu karar gereğince bu kararın Yargıtay kararında bahsedilen tuzak kurma kavramına uyması nedeniyle ispat edilmesi gereklidir.

 

HIZ ÖLÇÜM CİHAZININ BOZUK OLDUĞU İDDAMIZ

Bize göre internet üzerinden dahi satın alınabilen ve kullanıma bağlı olarak hatalı ölçüm yapması mümkün olan bu cihazlarla yapılan ölçümün hata payı vardır. Hakkımda düzenlenen cezada kullanılan cihazın bozuk olduğunu düşünüyorum. Tarafıma gönderilen cihazın model ve kullanım bilgisi de paylaşılmamıştır. Mekanik mi dijital mi olduğu dahi bilinmeyen bu cihazların hakkımda hız testi yaparken yanlış ölçüm yaptığını düşünüyorum. Kamu görevlilerinin her düzenlediği evrak resmi evrak hüviyetini alsa da kamu kurumları tarafından yazılan yazılardan tutalım alınan kararlara kadar insanın ve cihazların olduğu her yerde fahiş hataların her gün olduğu aşikardır. Dolayısıyla ispatlanmadan kamu görevlisi yazdı diye bir evrakın doğru kabul edilerek ceza kararının onanması hukuka aykırı olacaktır.

NETİCE VE TALEP : Yukarıda izah olunan nedenlerden ve hakimliğinizce yapılacak inceleme sonucunda göz önüne alınacak sebeplere dayanarak; itiraz konusu trafik ceza tutanağının iptaline karar verilmesini ve vekalet ücretine hükmedilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 10.04.2021

İTİRAZ EDEN
ŞAHİN ÇARŞANBALI

EKİ : TRAFİK CEZA TUTANAĞI VE TEBLİGAT BELGESİ

 

 

UYAP ÜZERİNDEN İTİRAZ DİLEKÇEMİZİ GÖNDERELİM 

https://giris.turkiye.gov.tr/Giris/gir adresine mobil imza veya elektronik imza ile giriş yapıyoruz. E şifre ile giriş yapıp dosyalarınıza bakabilirsiniz fakat dilekçe gönderemezsiniz. Bu yüzden e imza vaya mobil imza ile giriş yapmanız gereklidir.

 

Giriş yaptıktan sonra sol panelde trafik ceza tutanağına itiraz diye bir panel var. Oradan sonra size site yönlendiriyor. Dilekçenizi bilgisayaranıza uyap döküman editör indirip bu panelden gönderince karşınıza aşağıdaki görsel çıkacaktır :

 

 

Evet işleminiz bitti. Artık itiraz sonucunun size gelmesini bekleyebilirsiniz. Bunun belli bir süresi olmamakla birlikte bir ay içinde geleceğini düşünmekteyim.

 

ŞAHİN ÇARŞANBALI 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *