0

28.03.2023 tarihinde TBMM genel kurulunca kabul edilmiş olan 7445 sayılı “İCRA VE İFLAS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’UN GETİRDİĞİ YENİLİKLER

YENİ İNFAZ YASASI NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLER GETİRİYOR

 

28.03.2023 tarihinde TBMM genel kurulunca kabul edilmiş olan 7445 sayılı “İCRA VE İFLAS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” başlıklı 7. yargı paketi ile çeşitli kanunlarda usul ve esasa yönelik önemli değişiklikler yapılmış olup işbu çalışmada düzenlenen değişikliklerden ceza hukuku ve infaz hukukuna ilişkin hükümlere değinilecektir. İlgili kanun 43. maddesi ile de belirtildiği üzere kanunun 31 inci, 34 üncü, 36 ncı, 37 nci, 38 inci ve 41 inci maddeleri 1/9/2023 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

  • HASTA VE KADIN MAHKUMLAR İÇİN İNFAZ DÜZENLEMELERİ

 

MADDE 23- 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna 1.Kitap 2.Kısım 3.Bölüm başlığı Cezanın İnfazının Ertelenmesi olup madde 16, 16/A, 17, 17/A, 18, 19’dan oluşmaktadır. 28/3/2023 tarihli kanun gereğince 16/A maddesi eklenmiştir. Bu kanunun görüşme tutanaklarına buradan ulaşabilirsiniz. 

Cezanın ertelenmesi bölümü altında :

yer almaktadır.

 

Çocuğunun hastalığı nedeniyle kadın hükümlünün cezasının infazının ertelenmesi-MADDE 16/A maddesi şöyledir :

“Çocuğunun hastalığı nedeniyle kadın hükümlünün cezasının infazının ertelenmesi

 

MADDE 16/A– (1) İnfazına başlanmış olsa bile, toplam on yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkûm olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen kadın hükümlünün, engelliliği nedeniyle bakıma muhtaç olan veya ağır bir hastalığa maruz kalan on sekiz yaşını doldurmamış çocuğunun bulunması ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağının değerlendirilmesi hâlinde, cezasının infazı Cumhuriyet Başsavcılığınca bir yıla kadar ertelenebilir. Erteleme süresi her defasında altı ayı geçmemek üzere en çok dört kez uzatılabilir. Erteleme süresi içinde zamanaşımı işlemez. Çocuğun engellilik nedeniyle bakıma muhtaç olma veya ağır hastalık hâli, 16 ncı maddenin üçüncü fıkrasına göre belirlenir. Erteleme süresi içinde; hükümlünün ertelemenin amacına veya yükümlülüklere aykırı davrandığının denetimli serbestlik müdürlüğü veya kolluk birimlerince tespit edilmesi, hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması veya çocuğun iyileşmesi hâlinde, erteleme kararı kaldırılarak ceza derhâl infaz olunur. Hükümlü, Cumhuriyet savcısı tarafından erteleme süresi içinde;

  1. a) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek,
  2. b) Belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak,
  3. c) Ekonomik durumu göz önünde bulundurularak belirlenen güvence miktarını yatırmak,

yükümlülüklerinden en az birine tâbi tutulur. Hükümlü hakkında ayrıca Cumhuriyet savcısı tarafından yurt dışına çıkamama yükümlülüğü konulur.”

 

İnfaza başlanmış veya başlanmamış olan kadın hükümlü veya vekili on yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olmuş ise ve çocuğu engelliliği nedeniyle bakıma muhtaç veya ağır bir hastalığa maruz kalmış ise ve çocuk 18 yaşını doldurmamış ise infaz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir yıla kadar ertelenebilir. Erteleme her defasında 6 ayı geçmemek üzere en çok 4 kez uzatılabilir. Bu talep ceza infaz kurumundan verilecek bir dilekçe ile yapılabilir. Bu dilekçe yanlış Cumhuriyet savcılığına gönderilse de doğru savcılığa gönderilecektir. Bu nedenle özellikle idari ve cezai konularda bilinen ilk makama dilekçe gönderilmesi hak arama hürriyeti bakımından önem taşır.

 

  • UYUŞTURUCU MADDE SUÇLARINA DAİR YAPILAN İNFAZ DÜZENLEMELERİ

 

2.1 Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Kullananlar Hakkında Uygulanacak Tedavi Veya Denetimli Serbestlik Tedbiri Sürecinin Daha Etkin Yürütülebilmesi Amacıyla Yapılan Değişiklikler

 

  1. Yargı paketi ile uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar hakkında uygulanacak tedavi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin olarak 5237 sayılı Kanunun “Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak ya da Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçubaşlıklı 191 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Erteleme kararı kolluk birimlerine de bildirilir.

(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine veya resen Cumhuriyet savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili kuruma sevkine karar verir.

 

Bu kapsamda tedavi veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin uzatma süreleri 1 yıldan 2 yıla çıkarılarak şüphelinin daha uzun süre kontrol altında tutulmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Ve yine kanun maddesi üçüncü fıkrasına eklenen düzenleme ile cumhuriyet savcısı tarafından hakkında 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilen şüpheli hakkında yine cumhuriyet savcısı tarafından şüphelinin erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek amacıyla yılda en az iki defa ilgili kuruma sevkine karar verilmesi zorunlu hale getirilmiştir.

 

  1. Yargı paketi ile uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar hakkında uygulanacak tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirleri kapsamında yapılan bir diğer düzenleme ise 3/7/2005 tarihli ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununa 12 nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 12/A maddesi olup ilgili maddenin aşağıda verilmiş olan 1. fıkrası ile şüpheliye ilişkin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin daha aktif yürütülmesi amaçlanmaktadır.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar hakkında uygulanacak tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin görevler

MADDE 12/A-(1) Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesi gereğince Cumhuriyet savcısı tarafından hakkında denetimli serbestlik tedbiri veya tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri verilen şüpheliyle ilgili olarak denetimli serbestlik müdürlüğünce;

  1. a) Tedaviye tabi tutulmak,
  2. b) Belirlenen programlara katılmak,
  3. c) Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren ortamlarda çalışmaktan yasaklanmak,
  4. d) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek,
  5. e) Bir bölgede denetim veya gözetim altında bulunmak,
  6. f) Eğitim kurumuna, eğitim programına veya mesleki uğraşlarına ilişkin eğitime devam etmek,
  7. g) Belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmak,
  8. h) Gözetim altında ücret karşılığı çalıştırılmak,

ı) Silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek,

  1. i) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek,

yükümlülüklerinden en az üçüne veya daha fazlasına karar verilir. Yükümlülükler, şüphelinin ihtiyacına göre bu fıkrada belirtilenlerle sınırlı olarak her aşamada değiştirilebilir veya ilave yükümlülükler getirilebilir. Gerekli görülmesi halinde denetimli serbestlik süresi içinde şüphelinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi için denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından test yapılabilir veya bu amaçla şüphelinin ilgili kuruma sevki sağlanabilir.”

 

Açıklanan madde ile Cumhuriyet savcısı tarafından hakkında denetimli serbestlik tedbiri veya tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri verilen şüpheliyle ilgili olarak denetimli serbestlik müdürlüğünce; tedaviye tabi tutulmak, belirlenen programlara katılmak, çocuklarla bir arada olmayı gerektiren ortamlarda çalışmaktan yasaklanmak, belirlenen yer veya bölgelere gitmemek, bir bölgede denetim veya gözetim altında bulunmak, eğitim kurumuna, eğitim programına veya mesleki uğraşlarına ilişkin eğitime devam etmek, belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmak, gözetim altında ücret karşılığı çalıştırılmak, silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek, her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek gibi yükümlülüklerden en az üçüne veya daha fazlasına karar verilmesi zorunlu hale getirilecek olup şüpheliye ilişkin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin daha aktif yürütülmesi amaçlanmaktadır.

 

İlgili yargı paketi ile 5275 s. Kanun Hükümlünün muayene ve tedavi istekleri” başlıklı 71 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

(2) Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde yer alan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanların tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılması zorunludur. Bu suçtan hükümlü olanlar için tedavi ve rehabilitasyon programlarının uygulanacağı müstakil ceza infaz kurumları açılabileceği gibi mevcut ceza infaz kurumlarının bir bölümü de bu amaç için düzenlenebilir. Tedavi ve rehabilitasyon birimleri ile programlarının asgari standartları Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca belirlenir. Tedavi ve rehabilitasyon programlarının başarılı olabilmesi amacıyla hükümlünün izin, ziyaret ve görüşme hakları uzman görüşü doğrultusunda geçici olarak kısıtlanabilir. Başka bir suçtan hükümlü olup uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı olduğu tespit edilen hükümlüler hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.

 

Yukarıda eklenen madde ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanların tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılması zorunlu olacak. Yine başka bir suçtan hükümlü olup uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı olduğu tespit edilen hükümlüler hakkında da aynı hüküm uygulanacak.

 

  • GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇLARINA DAİR YAPILAN DÜZENLEMELER

 

 Göçmen kaçakçılığı, ülkelerin karşı karşıya kaldığı ciddi bir güvenlik sorunudur. Son yıllarda, Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülke, göçmen kaçakçılığıyla mücadele için yasal düzenlemeler yapmıştır. Bu çerçevede, Türkiye’de 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda yapılan değişiklik, göçmen kaçakçılığı suçlarına yönelik cezai yaptırımları artırmıştır.

Elkonulan eşyaların Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilmesi hükümlerinin düzenlendiği 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 13. maddesi, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun ek 12. maddesinde yapılan değişiklikle, “suçlar ile” ibaresinden sonra “göçmen kaçakçılığı ve” ibaresinin eklenmesiyle güncellenmiştir.

Bu hüküm, terör veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları sebebiyle elkonulan, milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili silah, mühimmat, araç ve gereç ile sarf malzemelerinin delil olarak saklanmasına gerek bulunmaması halinde, bahsi geçen eşyaların yukarıda belirtilen kurumlara tahsis edilmesine olanak tanımaktadır. Mahallin en büyük mülki amiri tarafından soruşturma evresinde hakim veya kovuşturma evresinde mahkemeden talep edilebilen bu tahsis kararlarına karşı itiraz edilebilir.

Soruşturma veya kovuşturma sonunda elkonulan eşyanın iadesine karar verildiği takdirde iadenin konusunu rayiç değer oluşturur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet, İçişleri, Maliye ve Milli Savunma Bakanlıklarınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenmektedir.

Göçmen kaçakçılığına ilişkin olarak bu düzenleme, yasa dışı yollarla ülkeye sokulan göçmenleri taşıyan araçların ve bu araçlarda bulunan eşyaların el konulması durumunda da uygulanmaktadır. Böylelikle, güvenlik güçlerinin yürüttüğü mücadele faaliyetlerine yardımcı olunarak, göçmen kaçakçılığına karşı etkin bir mücadele yürütülmektedir.

 

Söz konusu bir diğer değişiklik ise Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesi, göçmen kaçakçılığı suçuna ilişkin hükümleri içeren maddede yapılmıştır. Bu kapsamda  yapılan değişiklikle, 79. madde çerçevesinde işlenen göçmen kaçakçılığı suçu için öngörülen ceza miktarı alt sınırdan artırılmıştır.

 

Önceden, göçmen kaçakçılığı suçu için alt sınır olarak üç yıldan başlayan hapis cezası öngörülmekteydi. Ancak, değişiklikle birlikte, göçmen kaçakçılığı suçu için öngörülen ceza beş yıldan başlayan hapis cezasına çıkarılmıştır. Bu değişiklik, göçmen kaçakçılığı suçuyla mücadele edilmesine yönelik olarak yapılmış olup uçun daha ciddi bir şekilde cezalandırılması amaçlanmıştır.

 

Bu değişikliklerin, suçluların caydırılması ve göçmen kaçakçılığı suçuyla mücadele edilmesi amacıyla yapıldığını hatırlatmak isteriz. Bizler de, vatandaşlarımızın bu tür suçlarla karşılaşmamaları için gerekli önlemleri almalarını öneriyoruz.

 

Uyarı: Bu yazı, yalnızca bilgilendirme amacı taşımakta olup, herhangi bir hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Hukuki konularda danışmanlık hizmeti almak için lütfen bir avukata başvurunuz.

 

AV.ŞAHİN ÇARŞANBALI – İSTANBUL BAROSU

AV.SEMA NUR AKEL – ADIYAMAN BAROSU

STJ.AV.MERCAN YALÇIN – GAZİANTEP BAROSU

 

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *