YAYINLAR

En son yazıyı yazdığımda Yalova’daydım. Yalova mutlaka İstanbul dışındaki ikinci lokasyonum olmalı. Yalova’dan çıkış Balıkesir Köfteci Yusuf tesisinde çalışma ve uyuma arasından sonra sabah yine çalışma ve yola çıkış ile başlayan 9 Mayıs günü yolda çeşmede su alarak devam etti. Suyun dolması yarım saat kadar sürdü ve ben bu arada sandalyemi açarak hem güneşlendim hem de kitap okudum. Beni gören yoldan geçen karavancılar beni selamlamayı unutmadı tabi:) Manisa’ya hiç gitmemiştim ve tabelada görüp içine girdim. Ne yazık ki park edecek yer bulamadım ve devam ettim. Kendimi İzmir’deki çok sevdiğim alana geldim.

Bugün İzmir’den çalışıyorum. Fakat bu harika yerin ismini belirtmek istemem. Muhteşem yerler araştırma ve zahmeti kesinlikle hak ediyor. Bir silikon vadisi havasında çalışıyorum burada. İş anlaşmaları, iş takipleri, yaratıcı fikirler, müvekkiller adına yapılması gerekenler derken gün hemen bitiyor. Bu yazıyı dahi bu tür ilham veren yerler sayesinde yazabiliyorum. Akşam karavanımın önüne çıktığımda kendimi bağ evinde geçen yaz ayında gibi hissetmek çok iyi oluyor. Bildiğiniz üzere apartmandan aşağı inmek, hava almak, parka gitmek, deniz kenarına gitmek başlı başına zaman ayrılması gereken aktivite oluyor. Ben olabildiğince teknolojik ve yaşamsal olarak ise en doğala yakın yaşamayı tercih ediyorum. Komşu karavan makine mühendisi. Daha bugün tanıştık. Tabi avukatlığın icrasının benim gibi yapılmasına aşina değil. Bu tür tepkilerle çok karşılaştım. Avukat dediğin.. diye başlayan cümleler sıralanıyor iç dünyalarında. Neyse ki yaşantımı ve mesleki icra şeklimi mevzuat ve kişisel kabiliyetlerime göre ayarlıyorum. Başkalarını memnun etmek üzerine kurulu bir dünyam yok. Benim için önemli olan şeyler ; katma değerli işler yapmak, mesleki olarak yol açmak, bu yolun değerlerinin oluşmasına katkıda bulunmak, mesleğe yeni başlayanlara ümit ve umut olacak fikirleri somut olarak uygulamaya koymak gibi meşgaleler olduğundan başkalarının memnuniyetine zaman kalmıyor?  Avukatlık mesleği açısından bu noktada bir yol açtığımı ve bu yolun başlangıç dinamiklerini oluşturduğuma inanmak motive edici.

Ben uzaktan çalışma tabirini ancak belirli şartlar altında kabul ederim. İşin yapıldığı bir merkez var ise ve siz oraya uzaktan bağlanırsanız bu uzaktan çalışma olabilir. Fakat avukatlıkta artık “merkeziyetçilik” fikri fanteziden ibaret.  Neden mi? O halde gelin avukatlar olarak yaptığımız işlere yakından bakalım :

Dava açmak : uyaptan (online)

Dosyalama yapmak : klasik yöntemle yapanların bile artık dijital dosyalama yaptığını biliyoruz. Bu konuda herkes dijital dosyalama sisteme geçmiş bulunuyor.

Hukuki araştırma yapmak : dergipark, jürix, turca academy, sürelikitap com

google, forumlar, içtihat programları (online). Ben illa ki kitaptan çalışacağım diyen olduğunda ise artık yayınevlerinin kitapları online ve basılı olmak üzere iki seçenekte de bastığını hatırlatmak isterim.

Dava görüşmesi : yüzyüze yapmak tamamen her iki taraf için de zaman kaybı. İletişim güvenliği sağlayan sistemler sayesinde yüz yüzeden daha güvenli görüşmeler yapmak mümkün. Oturup konuşalım devri bana göre tamamen bitmiştir. Zira iş görüşmelerinde hasret gidermiyoruz. İşlerimizi hak ettiği kadar yapalım ve muhteşem üretimler yapalım. Eskiden arada geçen boş zamanları ise sevdiğimiz hobilere, sevdiklerimize, kişisel gelişime, okumaya, bisiklet binmeye, kamp yapmaya ayıralım. Bu nedenle dönemi kaçırmadan bu konuya yatırım yapmaya devam etmeliyiz.

Duruşmalara girmek : bu konuda hala adliyelere gidilmesi gerekiyor. Fakat online duruşmalar bildiğiniz üzere pandemi döneminde yürürlüğe girdi ve bizim ofis dahil oldukça verimli şekilde kullanılıyor. Üstelik bu imkan iş mahkemeleri, tüketici mahkemeleri, asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemeleri gibi yargının büyük bir çoğunluğunu kapsama alıyor. Şimdilik gerekçe istense de bunun daha da gelişeceğine inanıyorum. Büroda denedik ve çok verim aldık.

Dava takibi: uyaptan (online)

Cezaevi ziyareti : artık segbis ile yapılabiliyor. Pilot uygulamalar başladı ve uygulama daha çok gelişecek. Müvekkiller ile büyük zaman kaybı olmadan görüşme yapmak mümkün olacak. Mevcut sistemde ben ekibime soruları verip görüşmeye gönderiyorum ve çok iyi bir görüşme özeti sayesinde davaları ilerletmek ve beyin fırtınası yapmak mümkün oluyor.

Müvekkil bilgilendirmeleri: online santral kullanmak suretiyle gelen aramaları bulunduğumuz yerden cevaplayabiliyor ve arama yapabiliyoruz.  Şu an tüm bankalar dahil olmak üzere büyük firmalar bu şekilde online santral hizmeti kullanıyor.

Ben bunlara rağmen tamamen klasik avukatlık yapacağım diyen olursa bu işlerden bazılarını eksik yapmak zorunda kalır. Veya hepsini muntazam yaptığında işler nedeniyle 60 yaşında yazlık hayali ile yaşar. Geçiş süreçleri o kadar hızlı olmuyor. İş kaçıracaksınız, müvekkilleriniz homurdanacak, çevreniz böyle avukat mı olur diyecek?  Sizler gerçek üretimle fark yarattığınızda herkes yavaş yavaş memnun olmaya başlayacak.

Aslında sorun bizim gerçek işler dışındaki hobilere, kişisel gelişime, sosyal sorumluluklarımıza zaman ayırmak konusunda bocaladığımızdır. Bunları tespit edemediğimiz için işlerimizi hala klasik yöntemlere göre yapmayı gerekli görüyoruz. Zira avukatlığın klasik olarak yapılışı içinde sosyalliği de barındırıyor. Bunu genç meslektaşlara tavsiye etmiyorum. İşiniz ve kendiniz bir arada olduğunda ve sınırlar konulmadığında hayatınızın işten ibaret olduğunu anladığınızda yaşınız 50’yi bulabilir. İş her zaman iştir ve hukuk ayaküstü konuşulmaz. Ben telefon araması yapmadan evvel dahi on dakika kadar hazırlık yapıyorum. Bu nedenle anlık cevap verelim ama anlık soru yanıtlamak bizim mesleğimize ters.

Bazen çalıştığımızı zannetsek de aslında tamamen zaman kaybı içindeyiz. Görüldüğü üzere yaptığımız işlerin neredeyse yüzde sekseni artık merkeziyetçi olmanın çok ötesinde yer alıyor. Bu noktada yine bu yeni çalışma yönteminin dinamiklerini doğru bir şekilde oturtmak adına tüm ekip olarak zaman sayacı kullanıyoruz. Şimdilik clockify uygulamasına geçmiş bulunuyoruz. Şimdiki ekip arkadaşlarımın bulunduğu tüm lokasyonlarda fantezinin ötesine geçerek gerçek bir iş üretimi yaptığını görmek beni oldukça mutlu ediyor. Yaptığımız iş kalemlerini yukarıda anlattım. Bunlar dışında yer alan işler esasen büroda geçirilen ve herhangi bir katma değeri olmayan zaman kayıplarından ibaret. Benim için sabahtan akşama kadar çalıştım ifadesi hiçbir şey ifade etmiyor. Kaydı tutulmamış bir zamanım değerlendirilmesi mümkün olmaz.

İnsanlar kendi alanlarında üretim yapmak yerine karavancı olup bu alanda video üretmeye başlıyor. Ben bunu doğru bulmuyorum. Dünyayı gezsem de gezgin videosu çekmek yerine bunu deneyim sahibi olduğum alanda üretim yapmak için motive edici araç olarak görürüm. Bu bağlamda kampta, karavanda, yolda, deniz kenarında, ormanda olmanın verdiği ilham ile gerçek deneyimden beslenen bir üretim yaparak hukuk üretmeyi tercih ediyorum. Bu nedenle karavanım var diye karavan videoları çekmem 🙂  Bu benim için bir motivasyon aracı. Bir matematik öğretmeni olsaydım şu an karavanda veya deniz kenarında ders anlatabileceğim bir iş modeli oluşturur ve deneyime dayalı kendi işimi yapardım.

Bazen çalıştığımızı zannetsek de aslında tamamen zaman kaybı içindeyiz. Yollarda geçen zamanda hiçbir üretim olmuyor. Bazen kendimizi kandırdığımızı düşünüyorum. Bir dava toplantısını yüz yüze yapmak her iki taraf için de fanteziden öteye gitmeyen bir talep.

Avukat problemleri pratik ve adil çözümler üreten bir meslek mensubudur. Bu bakımdan analitik düşünme gerektirmesi itibariyle yorucu bir zihinsel mesai gerektiren bir meslektir. Ben çalışırken çoğu kere baş ağrısına maruz kalıyorum. Bunun sebebi bir hukuki problemi çözüm arama ve bu çözümü makul ve anlaşılmak anlaşılır biçimde aktarma çabasıdır. Böylesine zorlu bir işi yaparken klasikleşmiş yöntemlerin ağırlığı altında ezilerek işimizi daha da zorlaştırdığımızı düşünüyorum. Sistem kendini yeni çalışma stili ne hazırlamış Ken bizlerin hala eski yöntemlere göre üretim yapmamız hayatı kaçırma mızda neden olacaktır. Ben özellikle yeni jenerasyonun eski düşünce kalıpları içinde yalnızlaştırıldığı ve ümitsizliğe sevkedildiğini düşünüyorum. Onların hayata bakış açısı ile eskilerin kısıtlı bakış açılarının uyumsuzluğu nedeniyle başarısızlık hissinin ağır basması nedeniyle umutsuz, ümitsiz, kaygılı, sabırsız ve azimsiz bir meslek mensubuna evrildiklerini gözlemliyorum. Artık bunu değiştirmenin vakti gelmiştir çoktan esas olanın gerçek üretim olduğunu herkese anlatabilmeliyiz. Şahsi vizyon ve misyonu mudur. Aynı bakış açısına sahip olamadığımız işleri almıyoruz. Mevcut müvekkillerimiz ede bu yöntemle daha hızlı ve kaliteli hizmet verdiğimizi ispat diyoruz.

Yazımızın tamamındaki ana fikir “Uzaktan çalışmak yok çalışmak var. Boş zaman yok üretmek var. Fantezi yok gerçeklik var. Kendimizi kandırmak yok kendimize zaman ayırmak var. ” Peki bunlar yeterli mi? Tabi değil. Bizim işimiz güvene dayalıdır. Ne kadar sözleşme imzalasak da dürüst, güvenilir, şeffaf, meslek değerlerine ve meslek büyüklerine saygısı olmayan bir avukatın katma değer üretmesi para kazandırsa da adalet-güven-mesleğe saygı-insan kaybettirir.

Elbette ki dürüstlük, adalet, gelişim, teknoloji ve etik bu yolumu olmazsa olmazları arasında yer alır. Bizler bunlara riayet edersek elbette sevmeyenimiz sevenimizden çok olacaktır. Kıstas bunlar olduğu müddetçe oran orantı önemini kaybeder. İş almanız için sevilmenize gerek yok. Şahsi deneyimimde sevmeyen ama devamlı iş veren müvekkillerim olmuştur. Zira değerlerden sapmamak, gayri ahlaki ve gayri hukuki talepleri karşılamamak sevilmeme nedeni olmuştur. Meslek değerlerime sahip çıkmak sevgi kazandırmasa da hep saygı kazandırmıştır. İşimi yaparken tüm avukatları temsil ediyor duygusu hep en iyi uygulamayı aramaya beni iten en önemli etmen oluyor.

9 Mayıs itibariyle istinaf mahkemesine taşımış olduğum bir buçuk milyonluk bir davada bozma kararı verilirken neredeyse dilekçemin tamamı karara dercedilmiştir. Kararı okurken yargıçların argümanları çok tanıdık geliyordu. Dilekçemi tekrar okuyunca birebir aynı olduğunu gördüm. Mesleki tatmin bakımından oldukça motive edici.

Bu haftaya hızlı başladık. Geçen yazımda bahsettiğim üzere son iki haftadır gayrimenkul ve miras konularında başvurular almaktayız. Bu hafta ise ceza davası ve şirket danışmanlığı ile devam ediyoruz. Ceza davalarında avukatlık yapmak konusunda da farklı fikirlerim var bunu #avukatlık #atölyesi derslerinde uzun uzun anlatmıştım. Şirket danışmanlığı konusunda da dört yıllık aradan sonra ekibimin deneyimi artması nedeniyle yeniden danışmanlık almaya başlamıştık. İkinci şirket ile anlaşmaya varmak ve ticari davalar ve alacak takipleri konusunda da iş üretecek olmanın heyecanını yaşıyorum.

Avukat olarak uzaktan çalışma çok garipseniyor. Oysa maksimum verim ile çalışıyoruz. Üretim esaslı olmak yerine şekil esaslı olduğumuz için garipsendiğini düşünüyorum. Aşağıda üretim ve yönetim için kullandığımız yazılımları aktarıyorum.

OPERASYON : SLACK : Slack büro içinde yazışma, belge yönetimi, arama, toplantı, hızlı iş akışlarını yönetme için kullandığımız bir otomasyon programı.

TELEFON: NETGSM : Online santral hizmeti kullanıyoruz. Bankalar da aynı şekilde çalışıyor. Sabit 216’lı numaramız ile tüm çalışanlarımız arama yapabiliyor ve cevaplayabiliyor.

ONLİNE TOPLANTI : WHEREBY : Tek link ile güvenli toplantı imkanı vermesi, uygulamaya gerek duyulmaması nedeniyle whereby kullanıyoruz.

İMZA : TECHSİGNDOC : Avukatlık ücret sözleşmeleri dahil tüm sözleşmelerimizi de dijitale taşıdık. Ülkenin farklı yerlerinde ve yurt dışındaki müvekkillerle zaman damgalı ve mahkemede geçerli bir imza ile yarım saatte tüm imzaları tamamlayıp sözleşmeyi hemen uygulamaya başlama imkanına kavuştuk.

DÖKÜMAN : GOOGLE DRİVE : 2010 yılından beri beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Hiçbir döküman masaüstünde düzenlenmiyor ve paylaşımlı olarak anlık düzenleme yapma imkanı tanıyor.

EKİP ZAMAN TAKİBİ : CLOCKİFY : Bir önceki yazımda bahsettiğim üzere tüm paydaşlarımla saatlik ödeme sistemine geçtiğimiz için ve müvekkillerimize onların işlerinde ne kadar çalıştığımızın hesabını verebilmemiz için hangi saatle hangi saat arasında ne kadar çalıştığımızı gösteren bu uygulamayı tercih ettik. Her dosyayı proje olarak kaydedip tüm ekip üyelerinin çalışmaları o proje içinde yer alıyor.

Bir yazımız daha burada sona eriyor. Daha iyi hukuk uygulamaları üzerine sizlerin fikirleri neler öğrenmek isterim.