HEMŞİRENİN GÖREV YERİNİN KEYFİ OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ
Sağlık sektöründe önemli bir yeri bulunan hemşirelerinin özel sektör ve kamu sektöründe internet forumlarına ve seminerlere yansıyan birçok sorunları vardır. Bahsedeceğim davada da bu sorunlardan birine değinilmiştir.
Davacı, özel bir hastanenin yaklaşık on yıldır göz ameliyathanesinde çalışmaktadır. Ekim/2010 yılında eczane bölümünde görevlendirilmiştir. Aralık 2010’da sözlü olarak yenidoğan bakım ünitesinde görevlendirilmiştir. Talebine rağmen kendisine yazılı bildirim yapılmamıştır. Mesleki donanım , tecrübe , bilgi ve ihtisasına uygun olmayan yerlerde görevlendirme yapılması ile ilgili işveren hastaneye ihtar çekerek asıl görevinde çalışmak istediğini beyan etmiştir. Bu talebi kabul edilmeyince de haklı nedenle iş akdini feshetmiştir.
Davacı hemşire kıdem tazminatı ve sair alacakları ile ilgili iş mahkemesinde dava açmıştır.
Hastane, davaya cevap vermiş ve davacı hemşirenin göz bölümünde uyumsuz olması, gelen şikayetler üzerine, hem iyi niyetli hem davacı hemşireyi kazanma amaçlı , yönetim hakkının kapsamında görev yerinin değiştirildiği, davacı hemşirenin de çalışmaya başladığı, davacı hemşire ihtar çekince kendisine durumun izah edilmeye çalışıldığı ama tutanağı tebellüğ etmediği, iş ortamındaki istikrar ve devamlılık için görevlendirme yapıldığı, göz bölümünde huzursuzluk çıktığı için tekrar orada görevlendirilmesinin mümkün olmadığı, feshin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İş mahkemesinde başlayan ve hala devam eden yargılama ne yazık ki işçi ve emekçinin hakkının yargı cenderesinde kaybolduğunu göstermektedir.
Süreç şöyle gelişmiştir :
İş Mahkemesi (Yerel Mahkeme), bilirkişi ve tanık beyanları ile dosyada toplanan delillere göre çalışma şartlarının ağırlaştığı nedeniyle, yenidoğan bölümündeki hemşirelerin kurs alması gerektiği, on yıla kadar aynı yerde çalışan davacı için bu durumun iş şartı değişikliği olduğu, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
Davalı hastane, kararı temyiz etmiş. Yargıtay 22.Dairesi İş şartlarının ağırlaşıp ağırlaşmadığının tespiti için bilirkişi heyeti oluşturularak işyerinde yerinde tespit yaptırılması ve diğer delillerin buna göre değerlendirilmesi gerektiğine karar vererek bozma kararı vermiştir.
Dosya iş mahkemesi önüne gelmiş ve iş mahkemesi direnme kararı verilmiştir.
Böyle bir durumda dosya temyiz üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gitmektedir. Dosya buraya geldikten ve incelendikten sonra
Yargıtay HGK, bilirkişi heyeti oluşturulması, yerinde inceleme yaptırılması nedeniyle direnme kararının bozulmasına karar vermiştir.
İş Mahkemesine dosya 3.kez geliyor. Mahkemece bozmaya uyuluyor ve bu arada vefat eden hemşirenin mirasçıları da davaya dahil ediliyor.Bilirkişi raporu aldırılıp, çalışma koşullarında bir değişiklik yapılmadığı her iki serviste de fazla mesainin mevcut olduğu , haklı nedenle fesih olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya davacı işçilerin mirasçıları tarafından temyiz ediliyor.
Yeniden 22.Hukuk Dairesinin önüne geliyor.
Verilen kararda iş mahkemesince Bozma kararlarına uyulmadığı, işyerinde inceleme yapılmadan dosya üzerinden inceleme yapan bilirkişi raporuna karar verildiğinden bahisle dosyayı yeniden bozmuştur.
Tarih 14.11.2019’dur ve 2010 yılındaki olayın yargılanması halen devam etmektedir. Hemşire tarafından açılan dava mobbing olarak da açılabilirdi. Esasen kararın incelenmesinden şartların ağırlaştığı değil uzmanlık alanı olmayan bir yerde çalıştırılmaması haklı nedenle fesih sebebi yapıldığı anlaşılıyor. İş kanunu 24.maddesinde işçinin haklı nedenle fesih hakkı düzenlenmiştir. Kararda belirtilen hususlar İş Kanunu 24.madde kapsamında değildir. Olsa olsa İş kanunu 22.madde kapsamında değerlendirilmelidir. Çalışma koşullarında esaslı değişiklik ancak yazılı olarak işçiye bildirim suretiyle mümkün olabilir. Bu şekle uymayan ve işçi tarafından 6 iiş günü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişikliği bu süre içinde kabul etmezse işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını ve fesih için başka geçerli nedenlerin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ile 21. madde hükümlerine göre dava açabilir.17 ila 21.maddelerde süreli fesih, feshin geçerli bir sebebe dayandırılması şartı, sözleşme feshinde usul, fesih bildirimine itiraz ve usul kararları düzenlenmiştir.
O halde 22.madde hükmü 17-21 arasındaki hükümlere atıf yaptığına göre hemşirenin işe iade davası açması daha makul olacaktı. Bu durumda işçi şartları kabul etmeyecek ve işveren tarafından ise sözleşme feshedilecektir. İşçide bu feshin iş kanuna aykırı olduğundan bahisle dava açacak ve geçersizliğini dava yoluyla ispatladıktan sonra yasa gereği müracaatını yoğun süre içinde yapacaktır.
İşveren 1 ay içinde işe başlatmaz ise halinde işe başlatmama tazminatı ve 4 aylık ücret ve diğer hakları ile birlikte kıdem tazminatı ve sair işçilik alacakları dava talep edilebilir.
AV.ŞAHİN ÇARŞANBALI