SERBEST ÇALIŞAN DOKTORUN VERGİ MÜKELLEFİYETİ
Mesleki faaliyet olarak insan zararları üzerinde çalışmaktayız. Uzun süredir sağlık davalarını bizzat yürütmemiz nedeniyle insan zararlarının büyük oranında paydaş olan sağlık camiasının tüm hukuki unsurlarını mercek altına alarak yorumlarımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bugün her kilometrede görmekte olduğumuz özel hastanelerin istihdam türlerinden biri olan ve 5510 sayılı yasa ile düzenleneneceğiz. Sağlık camiasında mevzuat sık olarak değişmekte ve takibi zorlaşmaktadır. Hekimlerin şirketleşmiş sağlık kurumları karşısında sadece matbu (önceden hazırlanmış) sözleşmeleri imzalamaları ve çoğu kere de mağdur olmaları nedeniyle bu açıdan incelememize sağlık personellerinin hakları açısından yaklaşacağız.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ek 10 maddesi dışardan hizmet alım olarak hekimlerle özel hastaneler arasında olan ilişkiyi düzenlemiş ve hakimleri işçi statüsünden çıkararak özel hastaneleri kıdem, ihbar, fazla mesai, yıllık izin gibi yüklerden kurtarmıştır. Kuşkusuz pratikte hekimin çalışma biçimi bundan etkilenmemiş ve sadece İş Kanunu kapsamındaki haklardan mahrum kalmıştır.
Bu maddeye göre;
Kurumla sözleşmeli özel sağlık kuruluşu ile SGK arasındaki fatura bedelinin ödenmesi ve doktorların hangi durumlarda 4B’li olacağını düzenlenmektedir.
Kurumla anlaşması olan özel sağlık kuruluşları kuruma çalıştırdığı hekimleri bildirmek zorundadır.
Kurum tarafından belirlenen yüzdelik oran içinde kalan ve kurum ile özel sağlık kuruluşu arasında yapılan sözleşmede belirtilen branşlarla sınırla olmak üzere ;
Sözleşme ile çalıştırmış oldukları hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yapmak
Sözleşmeye tabi olmamakla birlikte il sağlık müdürlüğünden çalışma izni alarak hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı yapmak suretiyle genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetlerini kuruma fatura etmeleri halinde verilmiş olan sağlık hizmetlerinin bedelini kurumdan alabileceklerdir.
Şirket ortağı, mesleğini serbest olarak yerine getiren hekimler,uzman hekimler özel hukuk kişileri veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruşları bünyesinde hizmet vermeleri halinde sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça 5510 sayılı kanun gereğince 4B’li sayılacaklardır.
4B’li hekimlerin SGK mevzuatı karşısındaki durumlarını incelemeyi başka yazıya havale ederek bu yazımızda vergisel yükümlülüklerini inceleyeceğiz.
Bu madde gereğince fatura kesmek zorunda kalan hekimlerin fatura usülü ile ilgili olarak 5510 sayılı kanunun 64.maddesinde ek maddesinde bahsedilen özel sağlık kuruluşlarının kurum mevzuatına uygun olarak fatura sunmamaları durumunda kurumca karşılanmayacağı düzenlenmiştir.
Hekimlerle özel sağlık kuruluşları arasındaki sorunlara değinin Türk Tabipler Birliğinin çalışmasına göz atılmasını önermekteyim.
Gelir Vergisi Kanunu karşısında doktorluk mesleğinin serbest meslek faaliyeti olarak görülmektedir.
Konu ile ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığının 15.04.2019 tarihli özelgesine göre:
Başvurucu özel hastanenin beyanlarının özeti
Başvurucu özel sağlık kuruluşudur ve iş sözleşmesi ile kendisine bağlı olmayan hakimlere ciro üzerinden hakediş usulü ile hizmet alımı yapmaktadır. Bu hekimlere ödemelerini SGK’dan tahsilatın yapıldığı ay yapılmaktadır. SGK ile yapılan anlaşma gereği hastane tarafından verilen faturanın hastanın işlemleri tamamlandığı ayı takip eden ayın 15.günü SGK medula sistemi üzerinden kesildiği ve bu tarihten itibaren 90 günlük süre içinde yapılan inceleme sonrasında SGK tarafından ödenecek rakam kesinleşmektedir. Bu süreler nedeniyle hekimin hizmeti verdiği ayda hakedişinin hesaplanamadığı, ancak SGK’dan rakamsal onayın geldiği ay hesaplanıp fatura veya serbest meslek makbuzu karşılığı ödeme yapılabilmektedir.
Bu durumun hekimlerin verdikleri hizmetlere ait fatura veya serbest meslek makbuzlarının düzenleme zamanlarının Vergi Usul Kanununda öngörülen sürelerle çelişmektedir.
Bundan mütevellit özel sağlık kuruluş Gelir İdaresi Başkanlığına fatura veya serbest meklek makbuzlarının SGK tarafından Medula sistemi üzerinden rakamsal onayın verilerek ödemenin hastaneye yapıldığı ay tanzim edilip edilemeyeceği hususunda görüş istemektedir.
Gelir İdaresi Başkanlığı görüş yazısında
3065 sayılı Katma Değer Kaunun 1/1 maddesine göre serbest meslek faaliyetleri KDV’ye tabidir. 10/a maddesine göre hizmet ifası anında , 10/b maddesine göre hizmetin yapılamasından önce fatura veya benzeri belge verilmesi halinde bu belgenin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olay meydana gelmiştir. Bu hükümlere göre sağlık hizmetinde KDV’yi doğuran olay hizmetin ifası ile meydana gelmektedir. Bu ifa öncesi fatura veya makbuz düzenlenmiş ise bu belgedeki miktar üzerinden KDV hesaplanması gereklidir. 213 sayı Vergi Usul Kanununun 227.maddesine göre hizmetlere ilişkin belgelendirme zorunluluğu, 229.maddesine göre faturanın yapılan hekimlik hizmetinin karşılığında özel hastanenin borçlandığı meblağı göstermek üzere verilen ticari belge olduğu, 231.maddesine göre faturanın hekimlik hizmetinin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içinde düzenlenmemiş faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232.maddesine göre serbest meslek mensupları ile olan muamelelerde fatura istemek ve vermek zorunluluğu olduğu, 236.maddesine göre serbest meslek mensubu olanların her türlü tahsilatı için serbest meslek makbuzu tanzip edip bir nüshasını müşteriye verme zorunluluğu olduğu düzenlenmektedir. Bunların yanısıra 418 sayılı VUK Genel Tebliğine göre SGK ile sözleşme/protokol imzalayan sağlık hizmeti sunucularının çalışanlar, emekliler, bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilere verdikleri sağlık hizmetleri nedeniyle SGK’ya ay sonunda tek bir fatura düzenlemeleri uygun bulunmuştur. Sağlık Hizmeti Sunucularının Faturalarının İncelenmesi ve Bedellerinin Ödenmesine İlişkin Usul ve Esaslan Hakkında Yönetmelik ile Sağlık Uygulama Tebliğine göre genel sağlık sigortasından yararlanalara özel sağlık sunucuları tarafından verilen hizmetlere ilişkin faturalandırma dönemleri ile ilgili olarak;
Fatura hizmetin ifasını müteakiben düzenlenmelidir
Hastanelerin iş akti ile çalışmayan hekimlere, hastane tarafından yapılan ödemelerin yapıldığı aşamada serbest meslek erbabı hekimler hastane adına serbest meslek makbuzu düzenlemesi gerekir.
5510 sayılı kanununa ilave edilen bu maddenin hekimler tarafından olumlu karşılanmadığını not edelim. Zira bu düzenlemelerle hekimler iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarını kaybettikleri gibi işveren konumundaki hastaneler ise aşağıda açıklayacağımız üzere bu yükümlülüklerden kurtalmakta, vergi sorumluluğu ile malpraktis sorumluluğu açısından bu düzenlemeden karlı çıkmıştır.
Özel Hastaneler ve İşletmeleri Derneği ise bu uygulamanın kayıtdışına engel olduğunu düşünmektedir. (memurlar.net/haber/740256/doktorlar-o-uygulamadan-sikayetci.html)
Bu düzenleme ile ilgili yayımlanan bir yazıda (esasdenetim.com/upload/Doktor_ucretleri.pdf) “özel hastanelerin doktor maliyetlerini düşürebilmeleri için yapalın önemli bir düzenleme” başlığı kullanılmış ve bu yazının üçüncü sayfasında iki ayrı hesaplama yapılmıştır. Aylık 15000 TL net üçret ile çalışan doktorin sigortalı olarak çalıştığında hastaneye yıllık maliyeti 294.442,95 TL maliyeti vardır. Fakat Ek-10 madde ile getirelen düzenleme ile serbest meslek düzenlemesi halinde 258.301,08 TL maliyeti olacaktır. Aradaki fart 28.000 TL’dir. Yazının sonunda nisan 2015 itibariyle 20 doktor çalıştıran bir hastaneni yıllık karının en az 600.000 TL civarında olacağı düşünüldüğünde doktarların sözleşmelerinin yenilenerek mükellefiyet tesis ettirilmesinin en rasyonel seçim olacağı tavsiye edilmiştir.
Bundan anlaşılacağı üzere uygulamada sıklıkla bu tavsiyeye uyulaktadır. Hekimlerin Gelir İdaresi Başkanlığının özelgesinde de belirtildiği üzere özel hastaneye serbest meslek makbuzu kesmesi gerekmektedir.
Serbest meslek makbuzu hakkında genel bilgiler için Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan Serbest Meslek Kazancı Elde ,eden Mükellefler İçin Vergi Rehberi isimli kitapçığı incelemenizi tavsiye ederim.
Serbest meslek faaliyeti ile ilgili hekimleri ilgilendiren uyuşmazlıklara örnek kararlarla önümüzdeki günlerde değineceğiz. 29.03.2020
AV.ŞAHİN ÇARŞANBALI
KARTAL/İSTANBUL
İLETİŞİM
iletisim@carsanbalihukuk.com
Tel.0536 027 0595