YAYINLAR

Sabah 11 civarında kapının zili çaldı. Kapıya baktığında postacı olduğunu gördü. Elinde mahkeme tebligatına benzer bir şey vardı. Açtığında içinde hakkında bir ilamsız icra takibi yazan bir belge olduğunu gördü. Olayı hatırlamıyordu bile. Hemen tanıdık birilerini aradı belki bu evraktan bir şey anlarlar diye. Herkes kendinden çok emin konuşuyor ve “şöyle yap, böyle yap, bir şey olmaz” minvalinden sözler sarfediyorlardı. Bu süre zarfında 7 günlük itiraz süresi de dolmak üzereydi. En son bir arkadaşının tanıdığı olan bir avukata telefonda bundan bir şey çıkar mı diye sordu. O da çıkmaz dedi. Tabi avukata anlatırken arkadaşlarından aldığı bilgilerle anlatmıştı. Avukattan gerçek bir danışmanlık almadığı için evrak inceleme, rapor sunma, yapılacakları listeleme ve gereğini yapmak için ücret tayini, ödeme gibi aşamalar da olmadığı için hiçkimsenin sorumluluğu yoktu. Gönlü rahat şekilde işine giderken bir ay sonra arabasının yerinde olmadığını farketti. Yediemin otoparkını aradıysa da bulamadı. Bankadan mesaj geldi “bloke konulduğuna ilişkin”. Anlam veremedi. Böyle bir borç yoktu. İş bu ya aynı hafta kendisine gelen iddianameye ilişkin duruşma vardı. İşler çorba olmuştu. Yine bir tanıdığının avukatını aradı. Yine bedava ve sözlü anlatımla destek almaya çalıştıysa da anlatılanlardan hiçbir şey anlamadı. Arabası ve banka hesaplarının neden bloke olduğunu anlayamadan çıktığı duruşmada da kendisini ifade edemedi. Uykusuz gecelerin ardından avukatın birinden randevu aldı ve gitti. Avukat dosyalarına baktığından kendisine tebligat yapıldığını, muhtara tebliğ olduğunu, itiraz süresinin geçtiğini menfi tespit davası açılması gerektiğini, ceza davası için de dosyaya kapsamlı beyan ve savunma dilekçesi verilmesi gerektiğini söyledi. Borç miktarı 100.000 TL olarak gösterilmişti. Avukat bu iş için ceza ve hukuk davası için 35.000 TL istedi. Bu rakam çok fazlaydı ve kendisi yapmaya karar verdi. O parayı avukata vereceğine mutfak tadilatını yaptırırım diyordu. Avukattan yine bedava aldığı bilgi ile menfi tespit davası dilekçesini yazıp mahkemeye verdi. Tabi delil ve tanıkları yazmamıştı. İki yıldır davaya gitmesine rağmen bitmediği gibi sonunda ret kararı verilmişti. Neden verildiğini anlamadı. Çünkü internetten aldığı dilekçe ile aynı şeyleri yazmıştı. Gerekçeli kararı da istinaf etmediği için karar kesinleşti. Karşı vekalet olarak 16.000 TL vekalet ücreti ve yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmişti. Sonra yine bir icra kağıdı tebliğ edildi. Bu sefer borç borç 20.000 TL olmuştu. Bunlardan hiçbir şey anlamadığı için üç yıl önce gittiği avukata yeniden gitti. Avukat bu sefer danışmanlık ücreti olarak 1500 TL istedi. Bu saçmalıktı böyle. Konuşmak için para mı verilirdi? Bu avukatlar da çok paracıydı? İnternetten bakarım kendim yaparım dedi. Arabasındaki hacizler devam etmesine rağmen yeniden haciz konularak satış süreçleri başlatıldı. Banka hacizleri de geldi. En başta vereceğinden çok daha fazlasını faize, mahkeme masrafına, icra vekalet ücretlerine, karşı vekalet ücretlerine vermişti zaten. Avukat mı? Onun bunlardan haberi yok. Her gün kendisine gelen işlerden danışmanlık ücretini istiyor ve insanlar da vermiyordu! Tabi bir iki söz için para mı istenir? Sürecin en başında itiraz dilekçesini yazmazsa haciz konulacağını söylediğinde borcu olmadığı miktar için bu kadar sıkıntıya maruz kalmayacağıından habersiz istenen 1500 TL danışmanlığa yine fazla diyecekti!

Bazen “bu işten bir sonuç çıkmaz” diye verilen danışmanlık sizleri büyük miktarlarda harcamalardan kurtarır. Danışmanlık verirken sarfedilen sözler ve yazılan yazılar incelenen belgelere ve hukuk kurallarına dayanır. Avukat dahi olsa inceleme ve araştırmaya dayalı olmayan hiçbir yardım danışmanlık kapsamında değildir. Bizlere de internetten sorulan sorulara verilen yanıtlar danışmanlık değildir. Çünkü kendimiz görmeden, incelemeden, araştırma yapmadan çok genel bir bilgi verebiliyoruz. Bu bilgi ile hareket etmeyin diye de uyarıyoruz. Danışmanlıkta evraklar verilir, avukat üzerinde çalışır ve görüşünü beyan eder. Bu bir süreçtir ve ücrete tabidir. Ayaküstü verilecek tek tavsiye işin fiyatıdır. İncelemek bir ücretli iştir. Görüş vermek bir sürece bağlı danışmanlıktır. İki dakikada uyaptan dosya bakılmaz. Bir incelemeyle sonuca ulaşılmaz. Hiçbir görüşe 5 dakikada varılmaz. Bu yüzden bedava her zaman ama her zaman ücretten daha pahalıdır. Hukuk ve sağlık işlerinde ücretini verip danışmanlık almak hayatı kaliteli ve huzurlu kılar. İnternette her sorunun cevabı var ama bizler onun bu konuya ilişkin olduğunu bildiğimiz sürece bu bilgiler değerlidir. Avukat da tüm sorulara internetten cevap bulur. Anahtar takımını ustaya verseniz arabayı tamir ederken bana verseniz sadece aksesuar olarak kullanırım. Aradaki farkı anladığımızda ücretini vermenin bedava işten daha ucuz olduğunu çok net anlayacağız.